(Bu yazı Sağlık Bakanlığı'nın SB Diyalog dergisinin 21. sayısında Nisan 2006'da yayınlanmıştır)
E-Devlet, E-Sağlık, E-Maliye... derken, Internet ve bilişim
teknolojilerinin her geçen gün daha fazla alanda kullanıma geçtiğini
görmekteyiz. En azından bu kelimelerin bizler için oldukça iyi anlamlar
taşıdığını, bu uygulamaların hayatımızı kolaylaştıracağını ümit ettiğimizi
söylemek yanlış olmaz. Ancak, dünyadaki bilişim projelerinin başarı oranına
baktığımızda, bu tür projelerin çok başarılı olacağını ve gerçekten hayatımızı
olumlu yönde değiştireceğini peşinen
kabul etmenin oldukça iyimser bir yaklaşım olduğunu da itiraf etmek zorundayız.
Diğer taraftan başarılı bilişim projelerinin, kurumlara etkinlik ve verimlilik açısından
son derece önemli katkılar sağlayadıkları da açıktır. O halde, özellikle E-Sağlık
gibi ulusal çapta yürütülen bilişim projelerinde dünyadaki başarılı ve
başarısız örneklerin çok iyi analiz edilmesi, doğru tespitlerin yapılması ve
yanlışlardan ders çıkarılması hayati öneme sahiptir. Unutmamalıyız ki teknoloji, ihmal edilmesi
mümkün olmayan bir araçtır; ancak teknoloji tek başına herşeyin çözümü
değildir...
E-Sağlık’ta
Tarihçe
Profesyonel anlamda, Bakanlığımızda yürütülen E-Sağlık
çalışmaları, 2003 yılında başlatılan ve Ocak 2004’te tamamalanarak Sayın
Müsteşar Yardımcımız Prof. Dr.Sabahattin AYDIN’ın sunuşu ile ilan edilen Türkiye
Sağlık Bilişim Sistemi Eylem Planı (www.saglik.gov.tr/tsbs
)çalışmalarına dayanmaktadır. Bu plan, ilgili devlet kurumları, üniversite ve
sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı 10 ayrı çalışma gurubu ile çok yoğun bir
çalışma neticesinde hazırlanmıştır. Halen devam etmekte olan E-Sağlık
çalışmalarının bu doküman çerçevesinde ilerlediğini söyleyebiliriz.
TSBS’nin hemen ardından 2004 Mayıs ayında tamamlanan, hibe
kredi ile yabancı bir heyet tarafından yürütülen “Sağlık Bilgi Sistemlerinin
Mimari ve Teknolojik Altyapı Analizi” çalışması da önemli tespitlerde
bulunmuştur. Yine o dönemlerde International Telecommunication Union (ITU)
ile yapılan işbirliği çerçevesinde E-Sağlık konusunda pek çok ülkede üst düzey
danışmanlık hizmeti veren Dr. Salah MANDİL ile birlikte çalışılmaya başlandı.
Bakanlığımızın IT danışmanlarının da katkısıyla, Dr. Mandil tarafından 2004
Ekim ve Kasım aylarında iki ayrı raporla Türkiye’de E-Sağlık uygulaması için
detaylı yol haritaları çıkartıldı. Hatta, TÜBİTAK ve TÜSİAD gibi kuruluşların
da bu tarihlerde benzer faydalı raporlar hazırladıklarını ifade etmekte fayda
var.
Görüldüğü üzere, 2004 yılı, E-Sağlık konusunda peşpeşe analiz
çalışmalarının yapıldığı, konunun dünyadaki örneklerinin incelendiği ve ulusal
yol haritalarının çıkarıldığı bir yıl olmuştur. Belki de ilk defa
Bakanlığımız, teknoloji konusunda uzmanlık gerektiren bir konuda çok büyük bir
birikime sahip olmuş ve yine ilk defa sağlık bilişimi konusunda takip eden
değil; yol gösteren, standartları belirleyen bir konuma yükselmiştir.
E-Sağlık ve Aile Hekimliği
Şüphesiz 2004 yılı sadece raporlama ve analiz çalışmaları ile
geçmedi. Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetinde yapılan devrimler, bilişim
teknolojilerinin de en yaygın şekilde kullanımını beraberinde getirdi. Bir
başka deyişle, kaçınılmaz kıldı. Şöyle
ki; şimdiye kadar verinin üretildiği yerden toplanmaması sebebiyle yaşanan kalitesiz
veri ve yanlış/eksik bilgi sorunu Aile Hekimliği uygulaması ile birlikte
hayata geçirilen Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS) ile aşılmaya başlandı.
Şimdilik sadece Düzce’de uygulanmakla birlikte 2006 yılı içerisindeki ilk
aşamada hedeflenen 10 ilde AHBS uygulaması kullanılacak ve Aile Hekimlerinin
yaptıkları işlemlere dair veriler Bakanlığa elektronik ortamda güvenli bir
şekilde iletilebilecektir. Esasında AHBS uygulaması, belki de ülke çapında en
yaygın kullanım imkanı bulacak en önemli E-Devlet ve E-Sağlık uygulaması
olacaktır.
E-Sağlık
Projesi
2005 yılı, AHBS ile birlikte, sadece birinci basamak
hizmetlerini değil, tüm sağık kurum ve kuruluşlarını kapsayacak bir çözüm için
kolların sıvandığı bir yıl oldu. Dünya Bankası kredisi ile finanse edilen
Sağlıkta Dönşüme Destek Programı kapsamında Bilgi İşlem Daire Başkanlığı (BİDB)
tarafından yürütülen E1 bileşeni, o zamana kadar yapılan analiz
çalışmalarının artık uygulamaya geçirilmesi için gerekli mali desteği
sunmaktaydı. E1 bileşeni çerçevesinde Bakanlığımızın almakta olduğu ve almayı
planladığı pek çok hizmet, donanım, haberleşme, güvenlik çözümleri mevcuttur.
Bunlardan 2006 yılı içerisinde yapılmakta olan danışmanlık hizmetlerini şöyle
sıralayabiliriz:
-
Ulusal Sağlık Bilişim Standartları’nın geliştirilmesi:
o
Ulusal
Sağlık Veri Sözlüğü’nün (USVS) hazırlanması,
o
Minimum
Sağlık Veri Setlerinin (MSVS) belirlenmesi,
o
Sağlık
Bilgi Referans Sistemi (SBRS) /Kodlama sistemleri paylaşım sistemi
o
Elektronik
Sağlık Kaydı (ESK) veritabanının tasarlanması,
o
Hastane
bilgi sistemlerinin temel modüllerinin detaylı standartlarının belirlenmesi,
o
Avrupa
Birliği hasta bilgileri mahremiyetine dair kriterlerin araştırılması,
Danışmanlık hizmetleri dışında, 2006 yılı içerisinde
yapılacak olan ihale ile, E-Sağlık için gerekli donanım, yazılım ve haberleşme
altyapısı da temin edilecek ve 2007 ilk yarısında pilot uygulama tamamlanmış
olacaktır.
Kağıt Bilgi Formlar Yerine Elektronik Minimum Sağlık Veri
Setleri...
2006 yılı içerisinde devam eden Ulusal Sağlık Veri Sözlüğü
(USVS) ve Minimum Sağlık Veri Setleri’nin (MSVS) belirlemesi çalışması,ülkemiz
için son derece önemli, devrim niteliğinde çalışmalardır. Sağlık sisteminin
yönetiminde doğru bilgi ile pek çok hayatın kurtarılacağı açıktır. Ne
yazık ki; sağlık yönetiminde en büyük sorunumuz da tam bu noktada ortaya
çıkmaktadır. Malesef çok büyük gayret ve maliyet sarfedilmesine rağmen sahadan
doğru verinin bir türlü elde edilememektedir. Bunun sebeplerinin analizi ve
çözüm alternatiflerinin değerlendirilmesi, bu yazımıza sığmayacak boyuttadır. O
nedenle sadece, Dünyadaki başarılı örneklerden yola çıkarak belirlediğimiz
çözümü açıklamakla yetineceğiz.
Ulusal Sağlık Bilişim Standartları başlığı altında
zikrettiğimiz USVS çalışması neticesinde, veriyi üreten ve kullanan
tarafların, aynı veriden aynı manayı anlamalarını ve aynı amaçla kullanmalarını
temin etmeyi sağlayan ve gerekli tüm verilerin detaylı bir şekilde tanımadığı
bir sözlük geliştirilecektir. Bu sözlük içerisinden bazı veriler seçilerek
Minimum Sağlık Veri Setleri (MSVS) oluşturulacaktır. MSVS örneğin; Bebek
İzlem Veri Seti, Gebe İzlem Veri Seti... şeklinde belirli bir hizmet anında
ortaya çıkan veri setlerini ifade edecek ve kullanılan bilgi sistemi tarafından
açık bir teknoloji (XML Web Servisleri) kullanılarak Bakanlığa
iletilecektir. Dolayısıyla şimdiye kadar kağıt ortamda sağlık kurumlarından İl
Sağlık Müdürlüklerine, oradan da Bakanlığa iletilen ve analiz edilmesinde ciddi
sorunlar yaşanan bu veriler, artık doğrudan üretildikleri yerden ve elektronik
ortamda güncel olarak elde edilecektir.
Minimum Sağlık Veri Setlerinin Bakanlıkta toplanması ile
oluşturulan Minimum Elektronik Sağlık Kaydı (ESK) veritabanı, tüm
birimlerin ve gerektiğinde vatandaşların erişebileceği bir sistem olacaktır.
Sağlık Enformasyon Merkezi
Ulusal Sağlık Veri Sözlüğü’nün hazırlanması ve Minimum Sağlık
Veri Setleri’nin belirlenmesi, Bakanlığımızın veri toplama konusudaki
disiplinini de güçlendirecektir. Mevcut durumu sembolize etmek adına aşağıdaki
şekilde gösterildiği üzere, merkez teşkilat birimlerinin, genellikle sadece
kendi ihtiyaçlarını esas alarak, tüm taşra teşkilatı birimlerinden veri istediklerini
görmekteyiz.
Halbuki, kimin hangi veriye neden ihtiyaç duyduğu ve bu
veriyi sahada kimin ne zaman ürettiği belirlenip, sahadan gelen veriler /
Minimum Veri Setleri aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi tek bir veri havuzunda
toplanarak, çok daha az maliyette daha kaliteli veri toplamak mümkün hale
gelecektir. Herşeyden önemlisi, kurulacak olan Karar-Destek Sistemi ile detaylı
analizler yapılarak Sağlık Politikaları daha bilimsel ve teknik yöntemler
kullanılarak yapılabilecektir.
Vatandaş
Odaklı E-Sağlık
E-Sağlık alanında yaptığımız çalışmaları anlatırken, sadece
kurumsal ihtiyaçlarımızı karşılamaya odaklandığımız izlenimi vermiş olabiliriz...
Halbuki herşeyden önce, Minimum Sağlık Veti Setleri ile Bakanlığa gönderilen
sağlık verileri sayesinde, sürveyans sistemi ve erken uyarı sistemi gibi sağlık
hizmet kalitesini artırıcı uygulamalar gündeme gelirken; diğer tarafta Aile
Hekimlerinden hastanelere gidecek olan vatandaşlarımızın randevu ve sevk
işlemlerinin elektronik ortamda yapılması gibi servisler de hayata
geçirilecektir. Ayrıca, verilerin otomatik olarak gönderilmesini sağlayarak, asli
görevi sağlık hizmeti vermek olan sağlık personelimizin rapor ve bilgi formu
hazırlama gibi idari işlerini hafifleterek verimliliği artıracaktır. Doğum ve
ölüm olaylarının takibinde ve bebek, çocuk, kadın ve gebe izlemlerinde
sağlayacağı imkanlar da yine doğrudan vatandaşımızın sağlığına yönelik risk ve
tehditlerin erken farkedilmesine ve müdahalenin hızla yapılmasına yardımcı
olacaktır.
Bilişim teknolojilerinin gün geçtikçe hayatımıza daha fazla nüfuz ettiği bu yıllarda, “E”siz
bir sağlık yönetiminin artık daha fazla devam edemeyeceğini ve gelişim-değişim
döngüsü içerisinde tüm paydaşların eşgüdüm ile hareket etmesi gerektiğini
düşünüyoruz.
Bu noktadan hareketle, Bakanlığımızca yürütülen projelerde
başta Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Savunma
Bakanlığı, Üniversiteler ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşları ile devamlı
işbirliği içerisinde çalışılmaktadır.
Böylece, son 2-3 yıldır gerçekleştirilen Sağlık ve Bilişim
Projelerinin, kurumsal anlamdan çıkarak
artık Türkiye için ilgili paydaşların da
ortak kullanabileceği hale getirilmiş olması, Bakanlığımızın en önemli
başarılarında biri olacağını ümit ediyoruz.
Son söz olarak, geniş bir bilişim vizyonuna sahip olan ve çalışmalarımıza
hiç bir desteği esirgemeyen Sayın Bakanımıza teşekkür ve saygılarımızı sunmayı vazife
kabul ediyoruz.
E-Sağlık Proje Ekibi
Nihat AKPINAR
Ahmet ÖZÇAM
Dr. Betigül GÜLİTER
Emin AYDOĞAN
İlker KÖSE
Dr. Mahir ÜLGÜ
Dr. Mehmet TÜLEYLİOĞLU
Dr.Nihat YURT
Dr. Songül DOĞAN